top of page
Yazarın fotoğrafıİshakEdebiyat

Öykü- S. Sinan Özer- Böcek

“Gregor Samsa’yı tanır mısın?” dedi kız siyah saçlarını geriye atarak.

“Aaa nasıl tanımazsın, hani şu böcek olan adam. Canım, Kafka’nın romanı var ya, yahu sen hiç kitap okumaz mısın?”

Kız, sevgilisine anlatamadığı bir olayın etkisindeydi. Oğlan, kızın siyah saçlarından, kırmızı dudaklarından başka bir şey görmüyor, zihninde ona karşı nefsanî fısıltılardan başka bir şey duymuyordu. Bakışları ikide bir kareli eteğine ve çıplak bacaklarına kayıyordu. Okul çıkışı geldikleri park oldukça tenhaydı. Uzaklardan gelen otomobil sesleri dışında çıt yoktu ortalıkta. Oğlan bir tarafı kırık olan tahterevalliye baktı. Sonra gözlerini sevgilisine yöneltti. Kız az sonra başına nelerin geleceğini bilmeden, Gregor Samsa’yı ve değişimini anlatmaya çalışıyordu. Yere, ayaklarının önüne bıraktığı çantayı usulca aldı. İçinden çıkardığı kitabı sevgilisine uzattı. Parmaklarının arasına sıkıştırdığı sigarasından bir nefes daha çeken oğlan, aceleyle kitabı aldı ve oturdukları bankın üzerine attı.

“Boş ver şimdi kitabı, biraz daha gelsene yanıma. Neden öyle uzak duruyorsun ki?”

Kız kendisine yönelen vahşi bakışları ilk defa o an fark etti. Kirli sakalın ardına gizlenmiş sinsi yüz kendini ortaya çıkarmıştı. Oğlan güçlü elleriyle kızın bileğine yapıştı ve onu kendine doğru çekti. Kız kuvvetli bir çığlık attı. Tırnaklarını ona saldıran canavarın yüzüne ve kulaklarına geçiriyordu. Kan çanağına dönen gözleri ve uğultudan başka bir şey duymayan kulaklarıyla oğlan, çıldırmış gibiydi. Az önce hayranlıkla baktığı siyah saçlara yapışmış, kızı gövdesine doğru yaklaştırmaya çalışıyordu. Boğuşma zaman geçtikçe oğlanın lehine ilerliyordu. Fakat kız bir anda eski sevgili yeni düşmanın elinden kurtuluverdi. Hızla koşmaya başladı, arkasına bakmaya cesaret edemiyordu. Sonra uzaklardan gelen ışığın içinde kaldılar. Otomobilin farları kızın bacakları arasından geçip doğruca bankta şaşkın ve telaşla bakan gözlere saplandı. Oğlan ne olup bittiğini anlamadan kız çoktan otomobile binip oradan uzaklaşmıştı.

Ay, ışığını ıssız parka dolduruyordu. Oğlanın kulaklarındaki uğultu gitmiş, fısıltılar da kaybolmuştu. Biraz önce küçük bir kıyametin yaşandığı bu bankta şimdi yapayalnızdı. Yüzünde gözünde oluşan ufak çiziklerden usulca kan sızıyor, ardından hızlıca kuruyordu. Kollarında ve yüreğinde derin bir sızı hissetti. Bakışları giderek netleşiyor, gözünü bürüyen kan siliniyordu. Kızın dağılan çantasına baktı. Yeni biçilmiş çimlerin üzerinde defterler, kalemler ve kitaplar... Bankın metal ayağının dibine düşmüş olan bir kitabı aldı. Sonra hayatında ilk defa duyduğu cümleleri okumaya başladı:

“Gregor Samsa bir sabah, sıkıntılı rüyalar gördüğü uykusundan uyandığında, kendini yatağında ürkütücü dev bir böceğe dönüşmüş buldu.”


S. Sinan Özer

0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

留言


bottom of page