top of page
Yazarın fotoğrafıİshakEdebiyat

İshak İlk Kitap Soruşturması- Birgül Temur

1- Öykü yazmaya ne zaman, nasıl başladınız?

Kitap okumaya ilk başladığım zamanlar el altında bir defterim olurdu mutlaka. Etkilendiğim paragrafları kayda geçirirdim. Sonraları bir şeyler karalamaya başladım. Duygularımı kayıt altına aldığım defterleri hâlâ saklarım. Ve ardından şiir yazmaya başladım. Her insan yaşadığı sıkıntıları sağaltacak bir yol bulur kendine. Benimki de şiirlerdi. Yazmaya ilk olarak şiirle başladım. Edebî yönüne dair hiçbir fikrim olmadan durmadan yazıyordum. Öfkemi, kırgınlığımı betimleyen keskin şiirlerdi bunlar. Kendi imkanlarımla şiirlerimi kitaplaştırdım. Gittiğim bir atölye sonrası da öykü yazmaya başladım.


2- Öykü türünü seçmede özel bir nedeniniz var mı? Öykü yazmanın kolay olduğunu düşünüyor musunuz?

Özel bir nedeni yoktu aslında. Yazmaya olan tutkum beni kolumdan tutup öykü yazmaya yönlendirdi diyebilirim. Bana göre “öykü” türler içinde en zoru. Kısıtlı bir metnin içine sığdırmak zorunda olduklarınız hâliyle zorluyor. Serbest atışlar yapamıyorsunuz, diyalogları veya duygularınızı keyfinizce uzatamıyorsunuz. Tam on ikiden vurmak zorunda olduğunuz bir hedef var. Ona odaklanıp, çerçevenin içine sığdırdıklarınızla da başarılı veya başarısız oluyorsunuz zaten.

 

3- İlk öykünüzün yayımlanma macerasını anlatır mısınız? Yayımlandığını gördüğünüzde neler hissetmiştiniz?

O dönem bir atölye çalışmasına katılmıştım. Orada küçük bir öykü denemesinin ardından başlayan süreç bütün güzelliğiyle devam ediyor. Yazdığım ilk öykü bir dergide yayımlanınca yazma işine devam etmem gerektiğiyle ilgili beni cesaretlendirmiş oldu.

 

4- Öykülerinizden dosya oluşturma fikri nasıl oluştu? Dosyanızı oluştururken nelere dikkat ettiniz? Belirli bir tema üstünden mi ilerlediniz yoksa farklı temaların oluşturduğu bir bütünü mü tercih ettiniz?

Yazdıklarımın Word dosyasından çıkıp tıpkı şiirlerim gibi elimde olmasını istedim. Her şiirin ayrı bir duygusu var. Yazınca bir anlamda hissettiklerim ölümsüzleşiyordu. Öykülerde de bu duyguyu yaşadım. Onları, hangi ruh hâliyle yazdıysam o hâliyle somutlaşarak bir kâğıdın üzerine işlenmiş harfler bütünü olarak görmeyi istedim. Ve bu, dosyamın kitaplaşması gerektiği hususunda itici bir güç oldu.

Belirli bir tema üzerinden ilerlemedim. Ama öykülerin toplamına baktığınızda ayrı evlerde yaşayan insanların, birbirinden farklı duygularıyla örülü bir dosya olduğunu görürsünüz. Yazarken bazen bir cümleden, bazen bir sesten, bazen içimde beliren bir duygudan etkilendim. Aslında yaşam dediğimiz şey, var olana kendi bilinç dünyamızdan tuttuğumuz ışıktır. Devamında, o ışıkla neyi nasıl aydınlattığımız devreye giriyor. Hayatın her alanına yansıyor sonra. Aynı şekilde yazıya yansıyan da bu.

5- Kitap yayımlamak oldukça meşakkatli bir iş. Dosyanız okunmayabilir, okunsa bile uzun süre bekletilebilir, bekletilse bile birçok etmenden dolayı yayımlanamayabilir. Bütün bu durumlar gözünüzü korkuttu mu?

Her yazar bu sıkıntılı süreçten geçmiştir diyebiliriz. Elbette işini kolaylıkla halleden de olmuştur. Göz korkmasından ziyade can sıkan tarafları çok oldu. Hatta kimi zaman vazgeçmek istedim. Ama bir şeyi çok istediğinizde vazgeçtiğiniz yerden yeniden yapışıyorsunuz. Bende de öyle oldu. Bırakmadım, yoluma devam ettim.

 

6- Çok fazla yayınevi var. Yayınevini belirlerken nelere dikkat ettiniz? Hedefinizde bir yayınevi var mıydı?

Hedeflediğim yayınevleri oldu. Programları dolu olanlar vardı. Sonra Bünyamin Ayvaz ve ekibiyle yollarımız kesişti. İlişkilerde saygıyı çok önemserim. Bünyamin Bey ve ekibiyle de saygı çerçevesinde güzel bir iletişim yakaladık. Dosyama inandılar. Ve sorunsuz bir süreç geçirdik. İsabetli kararımdan dolayı mutluyum. Buradan onlara tekrar teşekkür ediyorum.

 

7- Öykü yazmaya yeni başlayanlar için önerileriniz nelerdir? Yola çıkmadan önce çantalarına neler koymalarını isterdiniz?

İlk olarak çokça okumalarını öneririm. Okumaya devam ettikçe her şeyin kendiliğinden şekillendiğini göreceklerdir. Derinlikli metinler çıkarmak isteyenlerin geniş yelpazeli okumalar yapmaları gerek. Özellikle kült eserler kitaplıklarında mutlaka bulunmalı. Sanat, felsefe gibi alanlardan damıttıkları her şey metinlerini yukarılara taşıyacaktır. Ve elbette istikrar mühim. Son olarak metinleriyle ilgili olumsuz eleştirileri kucaklamalarını tavsiye ederim. Okura kulak tıkayarak gelişim süreçlerini baltalamasınlar.

0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

댓글


bottom of page