1- Öykü yazmaya ne zaman, nasıl başladınız?
İlkokul zamanında düz bir kompozisyon metnini diyaloglar ve bir kurgu ekleyerek değiştirmeyi bunun ilk adımları olarak sayabilirim.
2- Öykü türünü seçmede özel bir nedeniniz var mı? Öykü yazmanın kolay olduğunu düşünüyor musunuz?
Amacı yazmak ve yazıyla var olduğunu düşünen herkes sadece bu eylemi gerçekleştirir. O anda anlatmak istediğiniz bir satır da olabilir, mısralar veya sayfalara da dönüşebilir. Anlatılanlar kendi formunu bulmak için öykü, şiir, roman, destan hatta makaleye dönüşerek okunmayı bekler. Ben sadece yazıyorum ama yazarken ille de bir tür olsun diye saplantım yok; yazıyı kendi haline bırakıyorum ve edebiyat ilmi onu sınıflandırıyor. Yazmak kolay bir eylem gibi görünebilir ama anlatacak bir şeyiniz yoksa zordur.
3- İlk öykünüzün yayımlanma macerasını anlatır mısınız? Yayımlandığını gördüğünüzde neler hissetmiştiniz?
Lise dönemlerinde yazma, çizme, tiyatro ve müzikle uğraşan bir arkadaş çevremiz vardı. Sürekli birbirimizin yaratımlarını paylaşıp değerlendiriyorduk. O zamanlar oldukça verimli ve haz doluydu.
Bir yerlerde basılması için gösterdiğim gayret ilk gençlik yıllarımda yaşadığım talihsiz bazı egosantrik olaylarla sekteye uğradı. Sonrasında küskünlüğü bırakıp yeniden edebiyat dünyasında ısınma turları atmaya başladığımda bir yarışmada derece aldım ve kitaplaştırılacak denen seçki basılmadı :)))
Benzer birkaç olaydan sonra yazılarım basılmaya başladığında sadece rahatlama hissettim.
4- Öykülerinizden dosya oluşturma fikri nasıl oluştu? Dosyanızı oluştururken nelere dikkat ettiniz? Belirli bir tema üstünden mi ilerlediniz yoksa farklı temaların oluşturduğu bir bütünü mü tercih ettiniz?
Hâli hazırda çokça öykü olduğu için alt başlıklara sahip kalınca bir dosyaya sahiptim. Ben zaten kendi yazılarımı belli konu başlıkları altında toplayarak tasnif eder ve öyle dosyalarım. Sağolsun editörüm Mahmut Yıldırım bunları bölerek basmayı salık verdi ve "Bıçak Öyküleri" kitabım ortaya çıktı.
5- Kitap yayımlamak oldukça meşakkatli bir iş! Dosyanız okunmayabilir, okunsa bile uzun süre bekletilebilir, bekletilse bile birçok etmenden dolayı yayımlanamayabilir. Bütün bu durumlar gözünüzü korkuttu mu?
Edebiyat dünyasında bir figür olarak bulunmam yeni gibi görünse de nasıl işlediğiyle ilgili onyıllara varan bir tecrübeye sahip olarak her şeye hazırlıklıydım. Bu yüzden de pek korktuğum söylenemez.
6- Çok fazla yayınevi var. Yayınevini belirlerken nelere dikkat ettiniz? Hedefinizde bir yayınevi var mıydı?
Öncelikle işi ticarete dökmüş "Ver parayı, basalım kitabını!" diyen yayınevlerinden uzak durdum. Hatta böyle değilmiş gibi görünen ve benden dosya isteyip sonrasında basmak için para talep eden saygın (!) yayınevlerimizle de karşılaştım.
Bu işin doğrusu sizin çeşitli dergilerde görünüp dikkat çekerek editörlerin ulaşmasını beklemektir kanımca. Veya bu dergileri takip eden editörlerin siz bir dosya gönderdiğinizde gereken ihtimamı göstermesi beklenir.
Ülkemizde okuyucudan çok yazar olması bu sürecin işlemesine sekte vuruyor olsa da bunu düzeltecek olan yine edebiyata gönülden bağlı dergiler ve yayınevleridir.
Ben de dosya gönderirken edebi görüşlerine güvendiğim yayınevlerini tercih ettim. Aynı anda birkaç yayınevi yerine tek tek dosya göndermeyi tercih ederek cevap alamayınca yenilerine yöneldim.
Uzun sayılacak bir bekleme süresinden sonra beni, dergilerdeki öykülerimden tanıyan ve edebi buluşmalarda tanışıp sohbet ettiğimiz editörüm Mahmut Yıldırım'ın bana ulaşmasıyla Metinlerarası Kitap dosyamı kitaplaştırarak olması gerektiği gibi keşfedilip basılmanın keyfini yaşadım.
7- Öykü yazmaya yeni başlayanlar için önerileriniz nelerdir? Yola çıkmadan önce çantalarına neler koymalarını isterdiniz?
Anlatılacak olanlar er ya da geç söze veya kağıda dökülür. Edebiyatta önemli olan ne anlattığınız değil nasıl anlattığınızdır. Kendinize güzel gelecek şekilde edebi metinler yazmaya çalışın. Edebi demek ağdalı demek değildir. Sade ve anlaşılır sözcüklerle muhteşem satırlar dizilebilir. Dilinizi iyi öğrenin çünkü hitap ettiğiniz kitleyle aynı dili konuşmuyorsanız okunamazsınız.
Herkes yazdıklarınızı beğenmek zorunda değil. Herkes beğeniyorsa size yalan söylüyorlar ve yanlış bir şeyler yapıyorsunuz demektir.
Comments