top of page
Yazarın fotoğrafıİshakEdebiyat

İshak İlk Kitap Soruşturması: Eser Kuru

1- Öykü yazmaya ne zaman, nasıl başladınız?

2017 yılında daha nitelikli okuma yapmak için gittiğim bir edebiyat atölyesi sonrası başladım. Önceden makale, eleştiri, akademik yazılarım vardı. İlk kurmaca yazma deneyimim o zamandı diyebilirim.

2- Öykü türünü seçmede özel bir nedeniniz var mı? Öykü yazmanın kolay olduğunu düşünüyor musunuz?

Özel bir nedeni yok. Belki kurmacanın doğası gereği önemli iki unsur, biçim ve yöntem başlamamda değil ama yazmaya devam etmemde etkili olmuş olabilir. Öyküde biçimin dayattığı kısıtlamalar bazen dezavantaj olarak görülürken bunun aslında bir avantaja da dönüşebileceğini zamanla deneyimledim. Uzunluk konusunda belli sayısal değerlere bağlı olmak aslında yazılanı damıtarak, sezdirerek ya da belli semboller kullanarak anlatmaya yol açıyor. Bu açılan yol, günümüz için söylüyorum, romana göre dış dünyayla görece daha bile uyumlu denebilir. Bir romancının dikkatini çekmeyecek ayrıntılar veya küçük olaylar öyküde konu edilebilir. Romanın içinde kaybolup yitebilecek şeyler. Bu ayrıntılarla haşır neşir olmayı seviyorum diyebilirim. Öte yandan öykü yazarlarına çoğu zaman şu soru gelir, “E, roman ne zaman?” Bu sorunun içinde bile öyküyü hor gören bir anlam mevcut. Böyle soranlara bazen şöyle yanıt veriyorum. “Öyküyle anlatamayacağım bir şey şimdilik bulamadım. Kim bilir?” Bu elbette soruyu sorana düşünmesi için iletilen bir yanıt ama okuyucu açısından şunu da söylemek isterim. Öykü okumak motivasyon istiyor. Roman gibi yarım bıraktığınız bir sayfanın ayracını çekerek okumayı sürdürmüyorsunuz. Her seferinde yeni bir bilinmeze başlamanız gerekiyor. Bu da aktif ve dikkatli bir okuyucu isteyebiliyor.

İkinci sorunuza gelirsem, öykü yazmayı başka bir yazınsal türle kıyaslamak çok istemem. Bir roman yazmakla bir dosya içerisinde bütünlüklü 15-20 öykü yazmanın birbirine göre bazı kolaylıkları ve zorlukları var.

3- İlk öykünüzün yayımlanma macerasını anlatır mısınız? Yayımlandığını gördüğünüzde neler hissetmiştiniz?

Çok basit bir fikirden yola çıkarak yazmıştım. Bir ihtimal, dergiden ziyade bir internet platformunda yayımlanır diye düşündüğümü hatırlıyorum. Ama çok kıymetli bulduğum bir dergide yayımlandı. İsmimi kağıdın üstünde görünce mutlu oldum. Çok sevdiğim birinin daha öyküsü aynı sayıdaydı. İkisini de yeniden okumak için bir kahvecinin kuytu bir köşesine çekilmiştim.

4- Öykülerinizden dosya oluşturma fikri nasıl oluştu? Dosyanızı oluştururken nelere dikkat ettiniz? Belirli bir tema üstünden mi ilerlediniz yoksa farklı temaların oluşturduğu bir bütünü mü tercih ettiniz?

Benzer temalarda öykülerim olduğunu aslında süreç içerisinde fark ettim. Olmayanlar da vardı elbette. Hatta çok sevdiğim birkaç öyküyü bütünlük dışı olacağı için dosyaya almadım.

Kitapta dört bölüm var. Bölümler epigraflarla birbirinden ayrılıyor. İnsan ilişkilerinin ve olguların olasılıklarının sorgulanması ve ihtimallerin sönümlenmesi gibi daha soyut bir birliktelik üzerinden bütünlüğü kurmaya çabaladığımı söyleyebilirim.

5- Kitap yayımlamak oldukça meşakkatli bir iş. Dosyanız okunmayabilir, okunsa bile uzun süre bekletilebilir, bekletilse bile birçok etmenden dolayı yayımlanamayabilir. Bütün bu durumlar gözünüzü korkuttu mu?

Şanssızdım, dosyanın tamamlanması pandeminin tam ortasına denk geldi. Yayınevleri pandemi sürecinde kendilerine dosya yağdığını dile getiriyorlardı. Ve döviz kurunun artışı kitap basma sayısını olumsuz etkileyecekti. Ülke gündemi de yayımlanmayı bırakın mevcut dergilerin ve kitapların satış sayısını olumsuz etkiliyordu.

Şanslıydım, çok beklemedim. Dosyam hızlı değerlendirildi ve yayımlanma süreci hızlı oldu. Üstelik gerçekten istediğim bir yayınevinden çıktı.

6- Çok fazla yayınevi var. Yayınevini belirlerken nelere dikkat ettiniz? Hedefinizde bir yayınevi var mıydı?

Hedefimde iki ya da üç yayınevi vardı. Kitap en çok dilediğimden çıktı. Hedef olarak öykü okuyucularının takip ettiği yayınevlerinden biri olması önemliydi. Yine kapak, dizgi, editör gibi yayınevlerinin geçmişte bastıkları kitaplara dair unsurlar da dosyamı göndereceğim yayınevlerini seçerken etkiledi beni.

7- Öykü yazmaya yeni başlayanlar için önerileriniz nelerdir? Yola çıkmadan önce çantalarına neler koymalarını isterdiniz?

Sanırım ilk kural hatta tek kural bolca okumak. Sonra okunanlar arasından yol gösterici olduğu düşünülenleri ince işçilikle tekrar okumak. Bolca not almak ve öykünün biçimini ve metodunu başlarken belirlemek. Birkaç kuramsal kitabın da zorunlu olmamakla beraber faydalı olabileceğini düşünüyorum. H.E. Bates “Kısa Öykü”, Ashley Ramsden & Sue Hollingsworth “Hikaye Anlatma Sanatı”, Terry Eagleton “Edebiyat Nasıl Okunur.” gibi.

0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page