top of page
  • Yazarın fotoğrafıİshakEdebiyat

İshak İlk Kitap Soruşturması- Nihan Göğman

1- Öykü yazmaya ne zaman, nasıl başladınız?

Öykü yazmaya 5 sene kadar önce başladım. Normalde hep okurum ve yazarım. Yazdıklarımı bir isimle sınırlandırmak istemiyorum ancak deneme türüne yakın ürünlerdi diyebilirim. Öykü okumaya başlamıştım ama nasıl yazılır sorusu aklıma takılıyordu. O dönemlerde Jale Sancak’ın atölyesine katılmaya karar verdim ve kitabımın da ismi olan ‘Avucumdaki Tarantula’ yazdığım ilk öykü oldu.

2- Öykü türünü seçmede özel bir nedeniniz var mı? Öykü yazmanın kolay olduğunu düşünüyor musunuz?

Hızlı başlangıçlar ve hızlı sonlar hem dikkatimi çekmiştir. Sınırlı sayfalara sığdırılan hayatların veyahut durumların aralıklarını keşfetmek hoşuma gider. Yazılanların öncesini ve sonrasını kafamda kurmaya severim. Bu yüzden öykü türüne özel bir ilgim var evet. Öykü yazmanın oldukça zor olduğunu düşünüyorum. Az kelime ile çok şey anlatmak, ya da az kelime ile yoğun duyguları kâğıda dökebilmek, bir odak yaratmak, o odağın etrafında oynamak, oyalanmak oldukça zor. Mekân, zaman, karakter çok önemli unsurlar. Bu unsurları dengeli dağıtmak, somutlaştırmak, kurgulayabilmek çok zor. Bence öykü edebi türlerin en zor olanlarından biri.


3- İlk öykünüzün yayımlanma macerasını anlatır mısınız? Yayımlandığını gördüğünüzde neler hissetmiştiniz?

İlk öyküm İshak Edebiyat’ta yayımlandı. İlk kitap soruşturmamın yayımlandığı yer de İshak Edebiyat. Bu yüzden yeriniz bende oldukça ayrı diyebilirim. Değerli hocam Jale Sancak’ın atölyesi bittiğinde acaba yayımlanır mı, diyerek derginize göndermiştim öykümü. Tabii süreç anlatılmayacak derecede heyecanlı geçti. 15 gün içinde yayımlanmıştı. Kendimle gurur duydum. Yazdıklarımın insanlar tarafından okunacak olması, derdimin duyulacak olması nefes aldırmıştı bana. Bir oh çektim diyebilirim. Bir derdim var ve bu derdimi okuyacaklar!


4- Öykülerinizden dosya oluşturma fikri nasıl oluştu? Dosyanızı oluştururken nelere dikkat ettiniz? Belirli bir tema üstünden mi ilerlediniz yoksa farklı temaların oluşturduğu bir bütünü mü tercih ettiniz?

Benim yazma amacım bazı dertlerimin olması. Bu dertlerin başkaları tarafından duyulması, bir nevi farkındalık oluşturma. Bu yüzden yazdıklarımın yayımlanması ve bir dosya oluşturup kitaplaştırmak en başından beri düşündüğüm, hayal ettiğim bir şeydi. Özellikle belirli bir tema üzerinden ilerlemedim. Ancak dosya oluştuğunda genel de birbirine benzeyen temalar üzerinde yoğunlaştığımı gördüm. Beni dertlendiren her şey yazma sürecinde bir araya gelip kendilerini bulmuşlar, aynı yoldan yürümüşler.

5- Kitap yayımlamak oldukça meşakkatli bir iş. Dosyanız okunmayabilir, okunsa bile uzun süre bekletilebilir, bekletilse bile birçok etmenden dolayı yayımlanamayabilir. Bütün bu durumlar gözünüzü korkuttu mu?

Korkutmadı diyemem. Dosyamı gönderdikten sonra gözüm sürekli maillerimdeydi. Cevap gelmeyen her gün hayal kırıklığı yaşadım desem yeridir. Dosyamın değerlendirilip dönüşünün yapılması bir yıldan fazla sürdü. Türkiye’de yazmak da dosya yayımlatmak da çok meşakkatli. Bu süreçte sabırla beklemek çok zor olsa da kişinin kendine olan inancını kaybetmemesi gerekir.


6- Çok fazla yayınevi var. Yayınevini belirlerken nelere dikkat ettiniz? Hedefinizde bir yayınevi var mıydı?

Yani her yazar gibi hayal ettiğim, olmak istediğim yayınevleri vardı. Dosyam hazır olduktan sonra sevdiğim birkaç yayınevine gönderdim. Bazıları hiç geri dönmedi, bazıları basım için çok yüksek meblağlar istediler, bazıları olumlu geri dönüş yaptı ancak içime sinmedi, bazıları da yayım programlarının dolu olduğunu söyledi. Luna Yayınevi uzun zamandır takip ettiğim bir yayıneviydi. Oradan çıkan birkaç öykü kitabını okudum ve çok beğendim. Özellikle sevgili Başar Yılmaz’ın “Beni Hatırla” isimli romanı beni etkiledi. Sonra da göndermeye karar verdim. Kitap tasarımı, basım kalitesi, düzenleme ve birçok konuda da beni yanıltmadılar diyebilirim.


7- Öykü yazmaya yeni başlayanlar için önerileriniz nelerdir? Yola çıkmadan önce çantalarına neler koymalarını isterdiniz?

Öykü yazmaya başlayanlara önerebileceğim en önemli şey bol bol okumaları. Sadece öykü değil; makale, derleme, felsefe, psikoloji, kaliteli ne bulurlarsa hepsini okumaları. Yazar ne kadar birikimliyse öykü de gerek alt metin gerek tema bakımından o denli sağlam oluyor. Bunun dışında herkesin beğenisi farklı. Popüler kültüre hitap eden, çoğunluğun okuduğu tarzda yazma hatasına düşmemeleri gerekiyor. Çok okunmak dan ziyade kaliteli okunmayı mühim buluyorum.

0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page