top of page

İshak İlk Kitap Soruşturması- Cabir Özyıldız

Yazarın fotoğrafı: İshakEdebiyatİshakEdebiyat

1- Öykü yazmaya ne zaman, nasıl başladınız?

2019 yılının sonuna doğruydu. Yitip gitmesini istemediğim olaylar, durumlar, insan hikâyeleri vardı aklımda. Onların unutulmasının en iyi yolunun öykü türünde yazmak olduğuna inandım.

2- Öykü türünü seçmede özel bir nedeniniz var mı? Öykü yazmanın kolay olduğunu düşünüyor musunuz?

İlk soruda da belirttiğim gibi anlatmak istediklerimi karşılayabilecek tek yazın türü öykü olduğu için başladım yazmaya. Öykü yazmanın bana göre kolay olduğunu söyleyemem. Fakat kişiden kişiye, heybeden heybeye değişebilecek bir durum bu. Kimi peynir ekmek yer gibi öykü yazar kimi de ayda bir tane yazarsa öper başına koyar.


3- İlk öykünüzün yayımlanma macerasını anlatır mısınız? Yayımlandığını gördüğünüzde neler hissetmiştiniz?

2020 başıydı. Yazdığım öykünün yeterli olup olmadığı noktasında tereddütlerim vardı. Fakat o öykünün benim için önemi ve bende yarattığı etki çok güçlüydü. Bilinsin, okunsun istiyordum. Bir anlık cesaretle Oggito’ya yolladım. Ve geri dönüş aldım. Daha önce yazdığım birçok yazı, şiir, deneme yayınlandığı için işin aslı öyle aman aman heyecanlanmadım. Ama o öykünün yayınlanması bana yeni bir yazma şevki verdi.


4- Öykülerinizden dosya oluşturma fikri nasıl oluştu? Dosyanızı oluştururken nelere dikkat ettiniz? Belirli bir tema üstünden mi ilerlediniz yoksa farklı temaların oluşturduğu bir bütünü mü tercih ettiniz?

Açıkçası yayınevi aklıma kitap fikrini sokana kadar hâlihazırda bir dosya hazırlamamıştım. Biri hariç geriye kalan öykülerde birbiriyle kesişen, birbirini tamamlayan, atmosfer olarak benzeşen öyküler olmasını editörüm Mustafa Okumuş ile birlikte kararlaştırdık.


5- Kitap yayımlamak oldukça meşakkatli bir iş. Dosyanız okunmayabilir, okunsa bile uzun süre bekletilebilir, bekletilse bile birçok etmenden dolayı yayımlanamayabilir. Bütün bu durumlar gözünüzü korkuttu mu?

Yukarıda da belirttiğim gibi teklif yayınevinden gelince saydığınız olumsuzluklardan hiçbirini yaşamadım.

6- Çok fazla yayınevi var. Yayınevini belirlerken nelere dikkat ettiniz? Hedefinizde bir yayınevi var mıydı?

Hedefimde bir yayınevi yoktu fakat kendimce kıstaslarım vardı. Dürüst, samimi olmaları ve yazarlarının emeğine sahip çıkmaları.


7- Öykü yazmaya yeni başlayanlar için önerileriniz nelerdir? Yola çıkmadan önce çantalarına neler koymalarını isterdiniz?

Kendimi bu konuda öneri verebilecek bir otorite olarak görmüyorum. Fakat kişisel olarak deneyimlerimden bahsedebilirim; evvela ustalarımızı ve çağdaşlarımızı bilmeyi, okumayı çok önemsiyorum. Yaşadığımız dünyayı, ülkemizi, insanımızı, onun içinde yaşadığı ekonomik, sosyal, kültürel ve siyasal koşulları bilmek olmazsa olmazımdır. Yarattığımız karakterlerin yaşamını biçimleyen gelenekleri ve günlük yaşamda kullandığı dili, şiveyi, deyimleri bilmenin gerekliliğine inanırım. Ayrıca her insanın karakter anlamında bir hazine sandığı olduğunu, davranış ve yaşayış biçimi aynı gibi görünse de hepsinin farklı bir ruhu ve hikâyesi olduğu noktasını da kendime rehber edinmişimdir. Son olarak, sokaktan, işliklerden, ev içlerinden ve insanlardan gözümü bir an için bile olsa ayırmam.

İshak Edebiyat ailesine teşekkür ve sevgiyle.

0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page