top of page
  • Yazarın fotoğrafıİshakEdebiyat

İshak İlk Kitap Soruşturması- İdil Gürsel Himmetoğlu

1- Öykü yazmaya ne zaman, nasıl başladınız?

On sekiz yaşımda Cumhuriyet gazetesi Ankara bürosunda gazeteciliğe başladım. O zaman şefimiz Mustafa Balbay ve Işık Kansu idi. Haber bulmak zor ve stresli bir işti. Beni biraz ‘yırtığım’ diye adliye muhabiri yaptılar. Baktım orası bir cennet, her röportaj bir hikâye. Sonra farklı diğer mekânlara gittim; eciş bücüş hamamlar, dar karanlık eski kale içi sokakları… İnsanlarla röportaj yapar, birer hikâye çıkarırdım.

Daha sonra gazetemiz konkordato ilan etti. Uğur Mumcu ağabeyimiz dahil hemen hemen tüm Ankara büro istifa ettik. Böyle olunca benim gerçek kişilerle yaptığım röportaj hikâyeler sona erdi.

Yıllar sonra Murat Gülsoy hocamız başta olmak üzere Beliz Güçbilmez, Nil Devletoğlu, Jale Sancak, Haydar Ergülen gibi çok değerli hocalarımızın atölyelerine devam ettim. Orada kurgu ve yaratıcı yazarlığın ana hatlarını öğrenmeye çalıştım. Hâlen de devam ediyorum. 


2- Öykü türünü seçmede özel bir nedeniniz var mı? Öykü yazmanın kolay olduğunu düşünüyor musunuz?

Öykü, kısa ve vurucu bir yöntem. Her biri kısa evren yolculuklarına çıkarır bizleri. Eğer iyi kurgularsanız farklı teknikleri birleştirerek zamanda atlayabilirsiniz, karakterlerine büyülü gerçeklikte kılıktan kılığa sokup değiştirir yok edebilirsiniz hatta bu teknikleri ne kadar çok yaparsanız o kadar lezzetli bir öykünüz olur. Bunu da daha küçük bir düzlemde yapabilmek işinizi hem kolaylaştırır hem de süprizlere olanak sağlar. Öykü evreninde gezmek hatırlamananıza da yardımcı olur. Geride bıraktığınız, toplumda anımsamak istemediğiniz derin girintilere koylara sokar sizi. Bir bakmışsınız kurtarıcı bir bot olmuşsunuz, bir bakmışsınız bir yelkenli.

 

3- İlk öykünüzün yayımlanma macerasını anlatır mısınız? Yayımlandığını gördüğünüzde neler hissetmiştiniz?

Öyküm yayımlamadan onları sadece kendim için yazıyorum sanıyordum! Bir anda ekranda kendi isminizi görünce kalbiniz hızlanıyor, “Vay beee, ben neymişim!” diyorsunuz, havalara uçuyorsunuz, kaç kişi bunu okuyor bilmiyorum ama yazdıklarınız ile etkileşime giriyor ve “Bunları paylaşmak için yazdım,” diyor, keyifleniyorsunuz.

 

4- Öykülerinizden dosya oluşturma fikri nasıl oluştu? Dosyanızı oluştururken nelere dikkat ettiniz? Belirli bir tema üstünden mi ilerlediniz yoksa farklı temaların oluşturduğu bir bütünü mü tercih ettiniz?

“Artık zamanı geldi,” dedim, “senin de elinde bir buketin oldu, yürü!” Öyküleriniz yayımlanmaya başlayınca bir sonraki aşama olarak doğrudan dosya oluşturmayı hedefliyorsunuz.

Tema olarak farklı içerikler ve teknikler kullanmayı seviyorum. Öyküler geniş bir coğrafyada, farklı zamanlarda, birbirinden hayli değişik karakterlerle evriliyor. Bu nedenle tema olarak tek bir temaya odaklanmadım hatta dosya bitince ismine Uçurtma Sörfü koymak istedim, sadece farklı temalar ve evrenlerde sörf yaptırdığım için. Sonra değiştirdim ismini ama olsun, sörf devam ediyor.

 

5- Kitap yayımlamak oldukça meşakkatli bir iş! Dosyanız okunmayabilir, okunsa bile uzun süre bekletilebilir, bekletilse bile birçok etmenden dolayı yayımlanamayabilir. Bütün bu durumlar gözünüzü korkuttu mu?

Çok acelem yoktu, bu nedenle böyle bir kaygım olmadı. Sonuçta beklemek istemediğim için bir editör arkadaşımın referansıyla Metinlerarası Kitap ile güzel bir yol izledik. 

6- Çok fazla yayınevi var. Yayınevini belirlerken nelere dikkat ettiniz? Hedefinizde bir yayınevi var mıydı?

Hedefimde bir yayınevi yoktu. Güven vermesi ve kitabın çıkış süresince destek olma sözleri önemliydi. Sonrası zaten yazarın kendi becerilerine ve çalışmasına da bağlı.

 

7- Öykü yazmaya yeni başlayanlar için önerileriniz nelerdir? Yola çıkmadan önce çantalarına neler koymalarını isterdiniz?

İnsanlarla röportaj yapar gibi konuşsunlar, farklı ortamlarda bulunsunlar. Çok kitap okusunlar ve farklı teknikleri öğrenmek, deneyimlemek için atölyelere katılsınlar. Ayrıca onları yüreklendirip ilerlemelerini sağlayacak arkadaşlar edinsinler, takım çalışması ve motivasyonu çok önemli.

0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page