top of page
  • Yazarın fotoğrafıİshakEdebiyat

İshak İlk Kitap Soruşturması- Sevim Çiçek

1- Öykü yazmaya ne zaman, nasıl başladınız?

2016’da Notos Atölye ve değerli hocam Semih Gümüş’le başladım öykü yazmaya.

2- Öykü türünü seçmede özel bir nedeniniz var mı? Öykü yazmanın kolay olduğunu düşünüyor musunuz?

Hayatımda hiçbir şeye özel bir nedenle başladığımı hatırlamıyorum, öte yandan aklımdan ya da gönlümden geçenler yıllardır onu aramışım gibi karşıma çıkıyor, geç de olsa yollarımız kesişiyor. Tatili pek sevmem, 2016’nın yazında verimli zaman geçirmek adına Notos Atölye’nin Adatepe’de düzenlediği yaratıcı yazarlık atölyesine katıldım, sonra da yazı atölyesine devam ettim.

Öykü yazmak elbette kolay değil, önceleri belleğimde biriken hikâyeleri uzun uzun yazıyor, cahil cesaretiyle atölyede paylaşıyordum. Semih Hocamın sonsuz sabrı, atölye katılımcısı arkadaşların anlayışı sayesinde düşe kalka, okuya okuya, yaza yaza geldim bugüne. Dağlar Taşlar Tanığımdır uzun bir yolculuğun ürünüdür.

3- İlk öykünüzün yayımlanma macerasını anlatır mısınız? Yayımlandığını gördüğünüzde neler hissetmiştiniz?

Atlı isimli öykümü Oggito için göndermiştim, biraz sabredersem Notos’ta yayımlanabileceği bilgisi verildiğinde müthiş heyecanlanmış hemen annemi aramıştım. Güzel bir karakalem resmiyle yayımlanmıştı Atlı, durup durup resme bakmıştım.


4- Öykülerinizden dosya oluşturma fikri nasıl oluştu? Dosyanızı oluştururken nelere dikkat ettiniz? Belirli bir tema üstünden mi ilerlediniz yoksa farklı temaların oluşturduğu bir bütünü mü tercih ettiniz?

Özel bir tarih ve gerekçe veremem ama çoğunlukla sancılı ve hassas meseleleri, görmezden gelinenlerin hikâyelerini dile getiriyordum. Yerelden evrensele, mikro tarihten makro tarihe, bireyden topluma ulaşmamı sağlayacak gerçek hikâyeleri öyküleştirmek kolay olmadığı gibi çok zaman aldı. Sabırsızca davranıp kalemim olgunlaşmadan hazırladığım dosyayı yayınevlerine gönderdim, hepsi tarafından okundu mu, emin değilim, neticede kabul edilmedi.

5- Kitap yayımlamak oldukça meşakkatli bir iş. Dosyanız okunmayabilir, okunsa bile uzun süre bekletilebilir, bekletilse bile birçok etmenden dolayı yayımlanamayabilir. Bütün bu durumlar gözünüzü korkuttu mu?

Gözüm korkmasa da umutsuzluğa kapıldığım anlar oldu, hırslı değilim ama mücadeleci, inatçı bir yapım var. Duvara tosladığımda vazgeçmem, aksine beni sersemleten duvarı incelerim, eksiklerime, hatalarıma odaklanırım, duvarı delip geçecek yeni bir donanımla bir daha denerim. Her şey bir yana bu koşullarda kitap yayımlatmak imkansıza yakın bir durum.

6- Çok fazla yayınevi var. Yayınevini belirlerken nelere dikkat ettiniz? Hedefinizde bir yayınevi var mıydı?

Başta NOTOS olmak üzere birçok yayınevi vardı aklımda. Saygınlığından zerre kadar kuşku duymadığım NOTOS’un olumlu yanıtı hayatımın şansı oldu.


7- Öykü yazmaya yeni başlayanlar için önerileriniz nelerdir? Yola çıkmadan önce çantalarına neler koymalarını isterdiniz?

Doğru bir atölye, yetkin bir rehber hoca ve çokça okumayı öneririm. Bana göre yola çok gözlü bir çantayla çıkılmalı. Çantanın gözlerinde hikâyeler, karakterler, samimiyet, şatafattan uzak yalın bir dil olmalı.

Çok teşekkürler.

0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page