top of page
  • Yazarın fotoğrafıİshakEdebiyat

Öykü- Bilgehan Tuğrul- Tutkulu Balinalar

Büyük ve etkileyici balinalardan oluşan bir grup, aşkın ve cinselliğin karmaşıklığını keşfetmeye hazırlanıyordu. Deniz kenarlarında, teknelerde, gemilerde öpüşen insanların seslerinden çok etkilenmiş ve artık birbirleriyle öpüşmeleri gerektiğine karar vermişlerdi.

Herkes herkesle öpüşmemeliydi. Aşkı keşfetmek istiyorlardı. Sosyal balina Zamazingo Zomba A Hey, Tutkulu Balinalar Arasında Dans Ederken Cinsel Toplantılarda Öpüşme Derneği’nin kurucu üyesiydi ve bugün ilk toplantıyı düzenleyecekti.

Duyulana göre aşk çok tehlikeli fakat bir o kadar da güvenilir bir şeydi. Şey neydi? Bir yer olabilirdi, bir organ ya da bir kelime de. Şey yerini başka bir şey alana kadar her şeydi. Aşk kelimesi; balinaların kalplerini titretiyor, gözlerini dolduruyordu. Hatta kimi balinalar bu kelimeyi duyunca epilepsi krizi geçiriyordu. Demek ki aşk herkese göre değildi. Balinalar, aşk adı altında intiharlar, cinayetler ve hastalıklar duymuşlardı; bu yüzden toplantılarda cinlerin de olmasına karar verdiler. Cinlerin koruyuculuğuna inanıyorlardı. Onları hiç görmemiş, seslerini duymamışlardı fakat ne zaman üç kere dönüp c-i-n, c-i-n, c-i-n deseler çıkan köpüklerde bir farklılık olduğunu hissediyorlar ve güvende olduklarına inanıyorlardı.

Yosun Altı Meydanı’nda buluştu, aşksız aşıklar. Aşkı bulmanın uzun, zahmetli belki de ulaşılmaz bir yol olduğunu düşünüyorlardı. Birbirlerini süzdüler. Derilerini, gözlerini, kuyruklarını… Gözleriyle soyuyordu her biri ötekini. İskeletler çekici miydi? Hayır, hepsi aynıydı. Kızlar, erkek mavi balinalara daha çok bakıyordu. Daha büyük yer kapladıklarından olsa gerek. Erkeklerin ilgisini de kendisine inciden toka ve denizatından kolye yapmış olan Bal balina çekmişti. Bal balina diğer dişi balinalara göre kuyruğunu daha yavaş sallıyordu. Bir diğer dişi balinalardan olan Bademsu’nun da dikkatini çekmişti Bal balina. Hatta ağzının suyu akmıştı ama denizde oldukları için kimse anlamamıştı. Zamazingo Zomba A Hey, ortaya geldi. Haydi çağıralım önce onları, korusunlar bizi aşkın yarası ve yarısından; kandan, kandan ve kandan. Tutuştular göğüs yüzgecinden göğüs yüzgecine. Bağırdılar. Korundular. Konuşkanlığıyla bilinen balina Jabbar Suyu, suyu köpürte köpürte sordu. “Keşke insanlar gibi dilimiz olsaydı da french kiss yapsaydık dimi arkadaşlar?” Kimse onu takmadı. Kanser hastalığına yakalanmış ve öpücükle iyileşeceğine inanan Bayan Ateşli Havale, “Bugün âşık olacak mıyız?” diye sordu. Zamazingo, “Daha fazla soru duymak istemiyorum,” diyerek onu tersledi. Oysa bu ilk soruydu. Kadın ağladı. Kimse anlamadı. Bay Kastomonu’nun kuyruğunun Bayan Bademsu’ya değdiğini gören Zamazingo onu uyardı. “Birbirimizi etkilemiyoruz değil mi Kastomonu?” “Adım Kastomonu, Bay Zamzingo.” “Anlaşıldı.” Kimsesiz balina sordu. “Başka yasaklar nelerdir? Dikkatli olmak istiyorum.” “Doğru yere yüzgeç bastınız,” dedi Melodika. Kimsesiz utandı ve gözlerini kaçırdı. “Evet beyler ve bayanlar. Başka yasaklar. Aşkı bulunca cinleri kovmak yasaktır. Çünkü onlar bizi korurlar, bunu unutmayalım.” Jabbar Suyu atladı. “Ben öpüşürken yanımda başkalarının olmasını istemem. Ya da karımla cinsel münasebette bulunurken.” “Aman da aman Bay Jabbar Suyu, hayatınızda kaç kere öpüştünüz de cinlerin olup olmaması sizi rahatsız eder oldu. Ayrıca konumuz karı kocalık gibi evlilik kavramları değil, aşk ve cinselliktir,” dedi Zamazingo. “Ben evlenmeden cinsellik yaşamam Zama Zingo Bey. Ayrıca gelecekteki sevgilime de karım diye hitap edeceğim.” “Balinalar arası evlenmek nasıl bir şey bizi de aydınlatabilir misiniz?” “Aynı yosundan birbirinizin yüzgecine, birbirinizin rızasıyla bağlarsınız. Bağlanırsınız. Budur evlenmek.” “Peki bu duruma karışmayacağım. Yasaklara gelirsek. Dernek üyelerimizin aşk dışı çocuklar yapması yasaklanmıştır.” Bayan Ateşli Havale sordu, “Âşık olduğumuzu nasıl kanıtlayacağız?” “Güzel soru. Bu arada sizin çocuk yapmanız zaten yasak. Siz kansersiniz Bayan Ateşli Havale.” Kadın ağladı. Kimse anlamadı. Daha önce ağlayanlar bile. Bademsu, “Daha uzun sürerse öpüşmeler, âşıklardır diyebilir miyiz?” dedi. “O ne öyle. Öpüşme yarışması mıymış aşk?” dedi Kastomonu. “Aşk kanıtlanamaz ki,” dedi bayan Melodika. Jabbar Suyu da onunla dalga geçti. “Kaç kere âşık oldunuz ki Bayan Melodika Flüt tükürük suyu?” “Bir öneriniz varsa dinleyelim. Lütfen bana kendi soyadınızla bir daha hitap etmeyin Jabbar Suyu. Ben sizin insan karınız değilim. Doğrusu ben sizin balina eşiniz bile değilim. Haddimizi bilelim değil mi?” Zamazingo öksürdü. “Yeter artık arkadaşlar. Aşk dışı çocuklar mutsuz olurlar. Atalarımız bunun üzerinde sahil kenarlarında dinleme araştırmaları yapmış ve bu sonuca ulaşmışlardır. Uzun süreli mutsuzluğa sahip çocukları olan balinalar derneğimizden atılır ve çocukları sürgüne gönderilir.” “Bu haksızlık. Çocukların ne suçu var?” Jabbar Suyu sinirlendi, “Bu sizi ne ilgilendirir Bayan Ateşli Havale Kanser. Sizin zaten hiçbir zaman çocuğunuz olmayacak.” Bayan Ateşli Havale çığlık attı. “Yeter artık. Hastalığımdan bahsedilmesini istemiyorum.” Kadın ağladı. Kimsesiz anladı. Gözlerini kaçırdı. “Kaç midye gerek aşkı bulmak için onu söyleyin,” dedi grubun en yaşlısı Hortlak Tokat Bey. Sesi konuştuktan beş dakika sonra geliyordu. “Herkes sakin olsun. Şimdi aşkı bulmak için yola çıkacağız. Başka kurallar aklıma gelirse yolda söyleyeceğim.”

Sonsuz okyanusta, arada karşılarına çıkan kaplumbağaları öğle yemeği niyetine hüpleterek ilerliyorlardı. Kayasu Vadi Yaşam Merkezi’nde durdular. Zamazingo, “Evet arkadaşlar bu kadar yol geldik. Ne hissettiniz?” dedi. Bademsu uflayarak, “Yüzgeçlerimin yorulduğunu,” diye karşılık verdi. Kimsesiz alakasız alakasız yerlere bakarak, “Aşk başka bir şeye beslenebilir mi? Ne bileyim bir dağa, taşa ya da bir deniz tavşanına?” dedi. “Onu nereye koyduğunuza bağlı Bay Kimsesiz.” Bademsu, “Ne zaman âşık olacağız? Ben yoruldum artık. Yüzmekle aşkın ne alakası var? Neden birbirimizi sırayla öpüp kalp ritmimizin değişip değişmediğine bakmıyoruz ki?” dedi. Hortlak Tokat’ın geç gelen sesi. “Lütfen artık yüzmeyi bırakabilir miyiz?” “Zaten yüzmüyorsunuz Hortlak Bey. Sizin teklifinize gelince Bademsu Hanım. Kimi öpmek istersiniz buradan ve neden?” dedi Zamazingo. Bademsu utandı. Dişleri pembeleşti. “Sanırım Jabbar Suyu olabilir.” “Peki, neden?” dedi Zamazingo ve ikili konuşmaları başladı. “Çünkü yaşıma en uygun olan kendisi.” “Yani aşk başta değil yaştadır diyorsunuz. Pekâlâ eğer Jabbar Suyu’nun rızası varsa öpün kendisini.” Jabbar suyu yüzgeçlerini şişirdi. Osurdu. Bu kokunun insanların parfüm sıkması gibi hoş olacağını düşünmüştü. Göz kırptı, gülümsedi ve “Düşünmem lazım,” dedi. Bademsu gözlerini tamtur döndürdükten sonra, “Bay Kimsesiz de olabilir,” dedi. Zamazingo “Aynı şekilde.” Kimsesiz kalp krizi geçirmek üzereydi. Midesi bulandı. Grubun güzel balinalarından biri kendisini öpmek istediğini söylüyordu. Tanrı kafayı mı yemişti? İlk öpücükte ölen balina olmaktan korkup utansa da öldükten sonra korkusunun ve utancının da yiteceğini düşünerek gökyüzüne baktı ve kekeleyerek “O-o-oluuur,” dedi. Ortaya geldiler. Diğerleri etrafında bir çember oluşturmuştu. Bademsu hiç düşünmeden Bay Kimsesiz’in dudak oluklarına yapıştırdı dudak oluklarını. Diğer balinalarda ergenler gibi, “Ooo,” dediler. Bay kimsesiz öpüşürken -ki öpülürken tabiri bu durum için daha uygun olur- gözleri açık bir biçimde yukarı bakıyordu. “Evet Bayan Bademsu ve Bay Kimsesiz, bize ne söylemek istersiniz?” “Şu an az önce nasılsam öyleyim. Belki daha farklı olmalı. Mesela Bay Kimsesizle öpüşürken kendisi yüzgeciyle dorsal finbölgemi yani sırt yüzgecimi ve kuyruk sapımı okşarsa bu ona âşık olmamı sağlayabilir.” “Ne diyorsunuz Bay Kimsesiz?” “Benim için sorun değil. Yapabilirim.” “Öyleyse buyurun.” Dudak oluklarını tekrar birleştirdiler. Bay Kimsesiz yavaşça Bayan Bademsu’nun sırt yüzgecini okşadı. Yüzgecini Bayan Bademsu’nun kuyruk sapına getirdi ve orada gezdirdi. Bu işlemi uzunca sürdürdükten sonra ayrıldılar ve Bay Zamazingo sordu. “Bir fark var mı?” “Hayır.” Bay Kimsesiz de gözlerini kaçırdı ve “Hayır,” diye yineledi. Bademsu“Bakın yanlış anlamayın ama daha ileriye gitmeliyiz.” “Buyurun.” “İnsancasını söylemek doğru olur mu bilmiyorum ama aşkı bulmak için belki de Bay Kimsesizle seks yapmalıyız. Bay Kimsesiz lütfen beni yanlış anlamayın, hem düşünsenize artık adınız belki kimsesiz bile olmaz.” Zamazingonun gözleri trovant gibi açıldı. “Aşkı cinsellikte bulacağınıza inanıyorsunuz anladım. Bir yola çıktık ve herkesin arayış biçimi farklı olabilir tabii. Ekip arkadaşlarımız da kabul ederse bunu yapabilirsiniz Bayan Bademsu.” Hortlak Tokat, “He ben yüzüyoruz sanmıştım, kusura bakmayın,” dedi. Jabbar Suyu, “Gerçekten utanç verici. Ben bakmayacağım,” dedi ve arkasını döndü. Bay Kimsesiz, “Benim için sorun değil. Ama nasıl yapmam gerektiğini bilmiyorum,” dedi. Bayan Ateşli Havale dayanamadı, “Bence biraz daha düşünmelisiniz Bay Kimsesiz. Bayan Bademsu aşkı bulmak adı altında resmen ırzınıza geçecek ve hoşuna gitmezse sizi kullanıp bir kenara atacak. Sahiden aşk bu olabilir mi?” dedi. Zamazingo uyardı. “Bayan Ateşli Havale lütfen kelimelerinize dikkat edin.” Bademsu kıvrak kıvrak dans etmeye başladı. Utanarak kayalıklara baktı ve “Beni ıslatman gerek Bay Kimsesiz,” dedi. Zamazingo bu söylemi tuhaf bulmuştu. Bay Kimsesiz hızlıca denizin üstüne çıkıp aşağı indi. Bademsu kıkırdadı. “Hayır öyle değil.” Ses seviyesini alçalttı. “Şapşal balina seni.” Gövdesini Bay Kimsesiz’in gövdesine değdirip etrafında dönmeye başladı. “Daha rahat birleşebilmemiz için.” Zamazingo’nun ağzı açıldı. “Zaten sudayız Bayan Bademsu. Bay Kimsesiz’in sizi ıslakken nasıl ıslatmasını bekliyorsunuz? Sanırım fazla insan duymuş ya da onların kitap dediklerinden okumuşsunuz.” “Evet Bay Zamazingo. Fazlaca kitap denilen şeylerden okudum ve onları bulmak benim için hiç kolay olmadı. Çok uzaklara gittim. Belki de adını hiç duymadığınız yerlere. Zeytinburnu Sahili, Bebek, Copacabana Plajı gibi gibi…” Bayan Bal balina gırtlağını temizledi ve “Benimde birkaç kitap okuma fırsatım oldu. Aşkı bulmak için yalnızca bir kalbe ihtiyacımız olduğu yazıyordu. O da bizde yok mu? Arayıştaki farklı tercihlere saygım sonsuz. Birbirimizin kalbini kırmak sadece süreci yavaşlatır,” dedi. “Niyetim hiçbir zaman bir balina kalbi kırmak değildi Bayan Bal, sadece suyun altındaki bir canlının ıslanamayacağını söyledim,” dedi Zamazingo. Bademsu, “Sizi anlıyorum. Sadece okuduklarımı yaşamaya çalışıyorum. Belki de Bay Kimsesizin içime daha rahat girebilmesi için kuru olmam gerekiyordur. Nasıl olsa biz insan değiliz,” dedi. “Aşkı ararken ölmek yasaktır. Bu da yeni kuralımız olsun Bademsu Hanım,” diye karşılık verdi Zamazingo. “Beni tahrik etmelisin Bay Kimsesiz.” “Sizi tahrik etmek için elimden geleni yapacağım Bademsu Hanım.” “Belki de onların işlerini kolaylaştırmak için şarkı söyleyebiliriz,” dedi Melodika. Zamazingo, “Hayır. Böylece hepimizden tahrik olabilirler. Cinler bizi korusun. Aşkı bulmanızı bekliyoruz,” dedi. Bayan Ateşli Havale, Bay Kimsesiz’e, “Bari şeyine yosun bağla da aşkı gökler altına almış bir kadından istemeden sürgün balinan doğmasın,” dedi. Bay Kimsesiz utanarak altına yosun bağladı. Aşkı arayan iki balina öpüşmeye başladı. Bayan Bademsu bağırarak tuhaf sesler çıkarıyordu. Ventral pozisyona geçtiler. Bayan Bademsusırt üstü yattı. Bay Kimsesiz balina, Bademsu’nun altına geldi. Genital bölgeleri temas etti. Bayan Bademsu, tuhaf seslerini sıklaştırdı. Arkası dönük olan Jabbar Suyu dayanamadı ve onlara baktı. “Bu da ne okyanuslar aşkına. Aşk bir insan ağına takılmış gibi çığlık atarken genital bölgelerin birbirine sürtüşmesiyse kalsın.” Böğürme sesi çıkardı. Herkes hayretle izliyordu ki sevişme biçimleri sona erdi. Hortlak Tokat, “Hayır hayır, başkalarının seksini izlemek istemiyorum,” dedi. Artık çok geçti. Sanırım hareketleri de lafları gibi sonradan gerçekleşiyordu. Cinsel yolla aşk arayışı bitmiş olmasına rağmen yavaşça arkasına dönmeye başladı. Görünene göre tamamen dönmesi uzun sürecekti. Zamazingo sanki daha öncesinde de karşısında balinalar sevişmişçesine bir sıradanlıkla, “Pekâlâ durum nedir? Aşık mıyız?” dedi. Bay Kimsesiz hemen atladı. Sanırım eskisi kadar utanmıyordu. Balinaların gözlerine bakmaya başlamıştı. “Evet evet ben aşığım şu an. Fenayım. Hep böyle olsun isterim.” Jabbar Suyu iğrenerek baktı. “Güzel olan aşk filan değil. Ventralpozisyonda Bayan Bademsu’nun vajinasına girip çıkmanız ve yosun donunuza spermlerinizi bırakmanız. Yıllardır neslimizi devam ettirmek için atalarımızda bunu yapıyor fakat adına aşk demiyorlar. Bademsu’ya değil Bal Hanıma da girip çıksaydınız yine rahatlayacaktınız. Yüreğinizi yüzgecinize alıp söyleyin Bay Zamazingo, insanlardan duyduğunuz ve okuduğunuz, bizlere de bahsetme lütfunda bulunduğunuz aşk bu mu?” “Bay Jabbar Suyu, cinsellik olmadan aşk olabilir. Aşk olmadan da cinsellik olabilir. Tercihler sizlerin kendi iradesine kalmıştır. Biz aşkı arıyoruz ve bunun bir parçası olan cinselliği de reddetmiyoruz. Sözü deneyimin diğer parçası Bademsu Hanım'a bırakalım.” “Şu anda mutluyum ve kalbimin de farklı bir ritimde attığını düşünüyorum. Bay Jabbar Suyu’nun söylediklerinde anlatmak istediği nokta sanırım aşkın daha özel olması gerektiği. Peki ben Bay JabbarSuyuyla da ventral pozisyonda mutlu olabileceksem buna neden aşk demeyelim? Bunu herkese soruyorum. Sadece Bay Zamazingo’ya değil.” Jabbar suyu öfkelendi. “Benimle sadece yüzgecine yosun bağladığım karım ventral pozisyona ya da başka hangi pozisyondan istiyorsa ona geçebilir. Penisimin sahibi gelecekteki karım adına, benden bahsederken cümlelerinizde dikkat etmenizi rica ediyorum.” Bayan Ateşli Havale, “Jabbar suyunun bugünkü ilk konuşmalarından aşka bakış açısının farklı olduğunu düşünüyordum fakat bu son cümlesinden anlaşılıyor ki o da cinsellikle aşkı bir tutuyor. Penisinin sahibi karımmış. Ben aşkı bir vajinanın sahibi tek bir penis olarak görmüyorum. Aynı zamanda bir yürek tabii ki birden fazlasını sevebilir. Fakat serin kaya altındaki evimde, bütün balinalarla beraber yaşayamam. Bunu istemem. Ya da her arkadaşıma şarkı söylemek içimden gelmez. Bir kaplumbağa yakalayıp ona sofra kurmak. Sofrayı denizyıldızıyla süslemek. Ya da ne bileyim insanların düşürüp kaybettikleri ağlardan, kendimi kötü hissettirecek bile olsa karşımdakine daha farklı ve çekici gözükmek için yüzgecime takmak, herhangi bir balina soydaşım için yapabileceğim bir şey değil. Okyanusumuzda bir sürü türdaşımız var. Farklı şarkılar söyleyen, derileri, gözleri daha başka olan ama en önemlisi konuşma biçimi, davranışları, yüzme şekilleri farklı olanlar. Bu derneğe katılmadan önce düşündüm. Gençken, bir sahil kıyısında film dedikleri bir görüntüye denk gelmiştim. İnsanlar oturmuş insanları izliyorlardı ama başka yerlerdeki insanları. Bir insan erkeği, kadın insanı korumak için savaşıyordu. Bu hoşuma gitmişti. Bir erkek balinanın beni koruduğunu hayal ettim. Bu bir kadın olsaydı ona yine minnettar olurdum ama sanırım onu erkek hayal etmek bana daha unutulmaz ve çekici geliyordu. Tamam, işin içinde cinselliği de düşünüyordum ama yalnız bunu düşündüğümde bu atalarımızın da yaptığı ritüelden öteye gitmiyordu. Konuşabileceğim, dinleneceğim, dinlemek isteyeceğim, beraber şarkı söyleyebileceğim ve dans ederken yüzgecime basmayacak bir balina, bana aşkın tanımı olarak geliyor. Beni terk etmemesi de dahil tabii ki. Başka balinalarla başka başkapozisyonlarda olmadan yalnız ben ve o. Ölene kadar yaşamak. Hatta onunlayken yaşamın güzel olduğunu düşünmek ve ölmemeyi dilemek. Sanki okyanusa daha önce hiçbir balina gelmemiş gibi, yalnız ben ve o, uzaklarda, sakinlerde, kalp atışlarıyla…” Jabbar Suyu, Bayan Ateşli Havale’nin sözünü kesti. Ona hiç acımadı. “Hayır. Sizi komşunuzla konuşurken duydum. Siz, sizi öpünce kanserinizi yok edecek bir balina arıyorsunuz. Öpüşmek ve derdinize bir çare bulmak. Herhangi birini bulup öptüğünüzde ve kanserinizde biterse, ortalıkta aşkı bulduğunuzu geveleyip durursunuz. Yüzgecine basmadan dans edeceğiniz bir balina, zırvalamadan ibaret. Dudak oluklarınıza sahip çıkmalısınız. Okyanusumuzda kanser istemiyoruz.” Kimse gözyaşının aktığını bilmeyecekti fakat Bayan Ateşli Havale yine de gökyüzüne baktı. Zamazingo artık yorulmuştu. “Derneğimizin bugünkü aşk arayışı sona ermiştir. Bir dahaki toplantıya kadar evlerinize ya da nereye istiyorsanız oraya gidebilirsiniz.” Bay Jabbar Suyu kahkaha attı. “Bay Kimsesizin bundan sonra nereye gitmek istediği belli. Bayan Bademsu’nun vajina diyarına. Hah ha ha ha ha.” Bay Kimsesiz’in dişleri pembeleşti. Bayan Bademsu utandı. Kendini kötü hissetti. Sanki Jabbar Suyu kelimeleriyle yüzgecini kırmak istiyordu. Hortlak Tokat, “Oh herkesin aşk hakkında konuşması güzel bir fikir. Benim düşüncem…” dedi. Herkes bu yaşlı balinanın geç gelişlerinden sıkılmıştı ki dağıldılar. O ise etrafında gidenleri yavaş modda gördüğünden konuşmasını sürdürüyordu.

Bay Kimsesiz -ona hâlâ böyle dememiz doğru mu bilmem ama- Bademsu’nun peşinden yüzüyordu. Ona seslendi ve “Bademsu… Tatlım. Bu gece sende kalabilir miyim?” dedi. Bademsu emin olamadı. Daha önce hiç başkasıyla uyumamış, aynı kayada kalmamıştı. “Peki.” Beraber yüzüyorlardı şimdi. Bay Kimsesiz arada bir yüzgeciyle Bademsu’yu elliyordu. Anlaşılan artık utangaç da değildi. Bademsu bu durumdan ne hoşnuttu ne de hoşnut değildi. Bir şey hissetmiyor ve düşünmüyordu. Kaya eve vardılar. Bay Kimsesiz sesini kalınlaştırdı ve hemen lafa girdi: “Etrafta kimse yokken bir daha mı denesek?” “Neyi?” “Âşık olmayı. Öperim işte. Sonra girerim. Mutlu oluruz.” Bademsu, konuşma biçiminden rahatsız olmuştu fakat tekrar mutlu olup olmayacağını da merak ediyordu. Tekrar beraber oldular. İkisi de rahatladı. Bay Kimsesiz, “Ben burada rahat edemem. Alışık değilim. Bugünlük kendi kayama dönsem iyi olur. Yarın tekrar beraber oluruz. Olur mu?” diye sordu. Bademsu pek umursamadan, “Peki,” dedi ve evin daha da derinine indi. Bay Kimsesiz gittikten sonra, saklandığı kayalığın arkasından çıkan JabbarSuyu kaya eve girdi. “Kusura bakmayın, rahatsız ettim Bademsu Hanım. Niyetim eve değil size girmekti. Hahaha ha ha hah.” Bademsu titredi. Tehlikeyi hissediyordu. “Evimde ne işiniz var? Konuşma biçiminiz hiç hoş değil. Sular kararmışken gidin lütfen. Uyuyacağım.” “Hay hay. Bay Kimsesiz’e verdiğiniz mutluluğu bana da verin, evime gidip uyuyayım.” “Evlilikten bahseden, tek eşlilikten yana olan sizsiniz. Evimde beni yalnız bulunca fikrinizi değiştiren ne oldu?” Bademsu geri geri yüzüyordu. “Topluluk içinde ahlaklı olmak lazım, yoksa sizi dışlarlar. Şimdiye gelince, öpmek için ilk beni seçmeniz aklımdan çıkmıyor. Ben de sizi öpmek istiyorum.” “O, o an için geçerli olan bir istekti. Şu anda istemiyorum.” Jabbar Suyu zorla Bademsu’ya öpücükler konduruyordu. Bademsu çığlıklar atmaya başlamıştı ki olay yerinde Bal balina beliriverdi. Kafasıyla Jabbar Suyuna çarptıktan sonra dişlerini yüzgecine geçirdi. Jabbar suyu kaçtı ve ortadan kayboldu. Bademsu’nun dişleri pespembe olmuştu. “Korkma, unutup gideceksin. Burada kalmamı istersen kalırım.” “Lütfen,” dedi ve gözlerini kapattı Bademsu.

Ertesi sabah Kimsesiz, Bademsu’nun kaya evine erkenden gelmişti. Bademsu horlarken Bal balina kapı önünde dolaşıyordu. “Günaydın Bal balina. Sen de mi Bademsu’yageldin?” “Dolanıyorum işte. Ne oldu?” “Biz birbirimize aşığız biliyorsun ki. O yüzden geldim.” “Seviştiğinizi biliyoruz sadece. Birbirinize âşık olup olmadığınızı değil.” “Anladım. Pekâlâ. Söylemeden edemeyeceğim, senin bambaşka bir güzelliğin var. Sanki farklı türdensin.” “Sağ ol.” “Ben bir içeriye ve Bademsu’ya girip çıkacağım. Senin için sorun olmazsa.” “Sorun bence. Dün gece aşk adı altında andığın Bademsu’yu, Jabbar zorla öperken kayalıkların arkasından izlediğini gördüm.” Kimsesiz çok şaşırmıştı. “Bu seni hiç ilgilendirmez.” dedi ve içeri girdi. “Bebeğim günaydın. Hadi uyan. Yüzelim. Öpüşelim. Dünyaya aşk neymiş gösterelim. Hadi horhor balinam.” Bademsu bulanık gözlerini açtı. Kimsesiz’in değişen konuşma biçimi onu oldukça irite etmişti. “Öpüşmek istemiyorum. Aşk neyse onu aramak da. Beni rahat bırak. Lütfensiz. Rica etmiyorum. Git buradan.” “Kibarlığımı da kaybettim diyorsun he. Benim gibisini zor bulursun ama ben senin gibileri çok üstten geçiririm.” “Kimsesiz, adına bir bak önce. Ayrıca sen seçen değil seçilensin bunu unutma.” Kimsesiz kırmızıya döndü. Kuyruğuyla Bademsu’nun suratına bir tokat attı ve hızla gitti. Hali yoktu hiçbir şeye Bademsu’nun. Gözlerini kapattı. Bal balina içeri girdi. “İyi misin?” “İyi olmak için fazla yorgunum.” “Şikâyet edebiliriz istersen.” “Hayır. İstemiyorum. Erkekleri erkeklere şikâyet etmenin bir mantığı yok.” “Buradan gitmelisin. Aşk arayışı senin için tehlikeli oldu.” Kapının önünden homurdanmalar gelmeye başlamıştı. Bay Zamazingo, Jabbar Suyu, Hortlak Tokat ve Kimsesiz evin içine girmişlerdi. “Burada ne işiniz var Zamazingo ve diğerleri.” Verecek bir cevapları yoktu. Bal Balina ve Bademsu’yu içlerine alıp dönmeye başlamışlardı. Sırayla dönüyor, dönüyor ve dönüyorlardı. Etraf kanamaya başlamıştı. Taşlı kanlar, yosunlu kanlar, kusulmuş kanlı kaplumbağa… Bal balina ve Bademsu’nun dişleri kıpkırmızı olmuştu. Diğerlerinin bembeyazdı.


Bilgehan Tuğrul


0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page