Öykü yazmaya ilk ne zaman, nasıl başladınız?
Yazmaya, ortaokul ve lise yıllarımda başladım. Bu yıllarda farklı kompozisyon yarışmalarında dereceler aldım. Bu ödüller, yazmaya olan hevesime az da olsa bir ivme kazandırdı. Bu zaman zarfında, şiirle olan bağım da hiç eksilmedi. Bloğumda kısa şiirler yazdım. Yazdığım nesirlerin, bir kurmacaya dönüşmesi zaman aldı. Bu arada Ayraç Kitap Tahlil ve Eleştiri Dergisi’nde kitap eleştirmenliğini sürdürüyordum. Farklı kitaplar okudukça, farklı dünyalar oluşturma merakı, yazdıklarımı şekillendirerek beni öykü türüne yakınlaştırdı.
Tür olarak neden öykü?
Kurgusal gerçekliğin etrafında duyguları, düşünceleri, gözlemlediğim yaşantıları inşa etmek ve onlara kendince duyumlar eklemek, sonra fazlalıkları çıkarmak şeklinde bir sözcükler dizimini revize etmek; yaşadığınız zamanın içinde başka bir zamanı yaşamak gibidir. Zihnimizin, dünyayı etkin bir şekilde tekrar tekrar biçimlendirme özelliğini öyküde kullanmayı seviyorum. Yaratıcılık aslına bakarsanız, insanın kendi âlemindeki bir başkaldırıyla başlar. İnsanın yaşadıklarına, yaşayamadıklarına, anlatamadıklarına, göz ardı edilen hallerine, hayal kırıklıklarına, reel dünyayla benliğinin ütopyası arasındaki büyük uçuruma olan bir başkaldırıdır bu. Giovanni Papini, edebiyat bir aynadır, der. Eyleme geçirilenler başkalarıdır fakat insan bu şekilde de kendini tanır ve sergiler. Başka bir deyişle, kendisiyle yüzleşir, kendi ruhundakileri başka bir forma koyarken yaşamındaki çatışmaları analiz edersin, bu çatışmaları ya çözersin ya da yüceltirsin.
Öykünüz ilk ne zaman ve nerede yayımlandı?
2015 yılında Berhava Öykü’nün güz sayısında yayımlandı.
Öykülerinizden dosya oluşturma fikriniz nasıl oluştu?
Yazdığım öyküler farklı edebiyat dergilerinde yayımlanınca onları ve okurla buluşturmadığım diğer öykülerimi bir dosya altında topladım.
Yayınevini neye göre belirlediniz?
Öykü dosyamı şekillendirdikten sonra dosyamı farklı yayın evlerine gönderdim. Mecaz Yayınları dosyamla ilgili müspet bir görüş belirtince ben de onayladım.
Yeni başlayanlar için önerileriniz nelerdir?
Hangi türe ait yazılar yazıyorsanız, onun biçimsel ve muhteva unsurlarına vakıf olmak gerekir. O yüzden, öykünün kuramsal ve tematik yönlerini incelemeye çalışmak öncelikli bir adım olmalı. Bu da farklı ülkelerin edebiyatlarındaki türleri, kendi ülkemizdeki öykü türlerini okumaktan geçiyor. Yazıyla uğraşan bir kişi, yazma azmini diri tutmak için farklı üslup ve tekniklerle yazı egzersizleri yaparak, kendi özgün tarzını oluşturmaya çalışmalı diye düşünüyorum. Dışarıda, yazma direncini kırmaya, yok saymaya programlanmış, katı kurallarla örülü acımasız bir gidişat var ama bu iş önce seni mutlu ediyor mu ona bakmalı sonrasını ümitsizliğe kapılmadan zamana bırakmalı.